.
Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) Muharrem ayı nedeniyle bin 300 kişiye "Hoşgörü ve Kardeşlik" iftarı verdi. Arsan Center’de düzenlenen programda iftar vaktinin gelmesiyle birlikte okunan ezanla oruçlar açıldı, aşure ikram edildi ve dualar okundu. 19 Aralık 1978’de meydana gelen Kahramanmaraş Olaylarının yıldönümü öncesinde gerçekleştirilen program, Alevi ve Sünni Sivil Toplum örgütlerini de bir araya getirdi. Bütün Türkiye’ye özel ve anlamlı bir kardeşlik mesajı verildi.

Programın açılış konuşmasını yapan KMTSO Başkanı Kemal Karaküçük, "Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası adına hepinizi saygıyla selamlıyor, ilimiz sivil toplum kuruluşları ile birlikte Muharrem ayı münasebetiyle düzenlediğimiz iftar yemeğine hoş geldiniz diyorum. Öncelikle Muharrem ayımızın mübarek olmasını, tutulan oruçlarımızın kabulünü diliyorum. Değerli konuklar; binlerce yıllık geçmişe sahip Kahramanmaraş, insanların birbirleriyle kardeşçe yaşayabildiği Türkiye’nin örnek şehirlerinden birisidir. Bu şehir, bağrında büyük medeniyetleri ve kültürleri barındırmış, toprağından bereket fışkıran, insanının yüzü nurlu, ruhu engin bir şehirdir. Bizler Kahramanmaraşlılar olarak yüzyıllardır burada her kesimden, her dinden ve her felsefeden insanlar olarak bir arada yaşama, sevinç ve üzüntülerimize ortak olabilme erdemine sahip olduğumuza inanıyoruz. Atalarımız, Türkü Ermenisi, Alevisi-Sünnisi, Kürdü Çerkezi aynı mahallede yan yana yaşamış, evlilikler yapmış, ortak iş kurmuş, karşılıklı ticaret yapmış ve birbirlerinden asla gücenmemişlerdir.
Hepimiz milli bütünlüğümüzün vazgeçilmez parçasıyız. Alevi’nin vazgeçilmez dostu Sünni, Sünni’nin vazgeçilmez dostu Alevi’dir. Kahramanmaraş’ta yaşayan Alevi-Sünni, Türk-Kürt-Çerkez her vatandaşımız Kurtuluş savaşında omuz omuza mücadele etmiştir. Fitnecilerin, bozguncuların, milli birlik düşmanlarının bu kültür mozaiğinde yeri yoktur. Bu ülkedeki kardeşleri birbirine düşürerek bundan medet uman dış ve iç düşmanlara fırsat vermemek için Alevi-Sünni kardeşliğini her zaman canlı ve diri tutmamız gerektiği açıktır. Kahramanmaraş’ın bugün ulaştığı sosyo-ekonomik başarıların altında o günlerden gelen kültürel zenginliğin, mozaiğin katkıları vardır. Globalleşen dünyada; insan hak ve özgürlüklerinin geliştiği, demokratikleşme adımlarının daha fazla atıldığı, bireye karşı sorumluluğun arttığı günümüzde, Kahramanmaraş; huzurun ve asayişin timsali olmuş, birçok sektörde cazibe merkezi haline gelmiştir. Bunu da ekonomik alanda gösterdiği başarıyla ispat etmiştir. Başta tekstil, çelik mutfak eşyaları, enerji, gıda ve altın işlemeciliği, ayakkabı üretimi gibi alanlarda ülkemizde bir merkez konumuna gelmesi huzurun ve güvenin bir neticesidir.

Kahramanmaraş bugün Türkiye’nin en büyük 10 ekonomisinden biri olmaya adaydır. 500 sanayi tesisi ile 3 milyar doları aşan sanayi üretimi, 1,7 milyar dolar dış ticaret hacmi ile Türkiye’nin sanayileşmedeki örnek şehirlerindendir. Son 5 yılda 3,5 milyar dolar özel sektör yatırımı yaparak 100 bin kişiye iş imkanı sağlamaktadır. Türkiye’nin en büyük 1000 şirketi arasında 17 firması vardır. Tekstil ve metal mutfak sektöründe Türkiye’nin lideri olmuştur.
Türkiye elektrik enerjisi kurulu gücünün %8’ine sahiptir. Şairler kentidir. Necip Fazıl ve Aşık Mahzuni gibi kültür ve sanat değerlerini yetiştirmiştir. Muhteşem doğal güzelliklere, Germanicia Antik Kenti ve Ashab-ı Kehf gibi tarihi mirasa sahiptir. Tüm bu zenginliklere sahip Kahramanmaraş’ın güzide halkına mal etmek amacıyla düzenlenen 78 olaylarını insanımız lanetlemektedir. Hiçbir Kahramanmaraşlının tasvip etmediği, hepimizi derinden yaralayan 78 olaylarının acısı 33 yıldır yüreğimizdedir. Bu olaylarda hayatını kaybeden tüm kardeşlerimizi bir kez daha rahmetle anıyoruz. Bizler bu topraklarda yaşayan Alevisi-Sünnisi tüm Kahramanmaraşlılar olarak kardeşliğimize zarar verilmesine asla izin vermeyeceğiz.
Hiç kimsenin, özellikle dış güçlerin organizasyonu ile dışarıdan gelerek burada sokak gösterisi veya provokasyon amaçlı herhangi bir olay yapmasını da kesinlikle istemiyoruz. Bu oyunları tezgâhlayanlar bilmelidirler ki Kahramanmaraşlılar artık bir daha bu oyunlara gelmeyecek ve her gecen gün kardeşlerini daha sıkı saracaktır. Şunu açıkça hepimiz bilmeliyiz ki, 78 olaylarında yaşanan felaketi organize edenler dış güçlerdir. Bizler artık; tarihiyle, doğasıyla, kültürüyle Anadolu’nun bu güzide şehrinin adının kirletilmesini istemiyoruz. Gerçeklerin tüm kamuoyunca bilinmesini, kentimizin üzerindeki bu karabulutun ortadan kaldırılmasını, Kahramanmaraş’ın ekonomideki atılımlarıyla, turizm potansiyeliyle ve sosyal barışıyla anılmasını istiyoruz. Kahramanmaraş Türkiye’nin parlayan yıldızıdır. Sanayi ve enerjide olduğu gibi gelecekte turizmin de merkezlerinden birisi olmaya adaydır. Huzurlu, güvenli ve temiz bir kenttir. Yatırımcıların gözdesi olmuştur. Sağlam ekonomik ve sosyal kaynaklarıyla Türkiye’nin geleceği Kahramanmaraş’tadır. Ve Kahramanmaraş’ın ileri demokrasiye inancı tamdır. 2023 vizyonu ile artık ekonomik kalkınmanın, sosyal barışın ve refahın timsalidir. Ehl-i Beyt sevgisiyle, tasavvufuyla burası; canların can olduğu kardeşliğin sel olduğu topraklardır”diye konuştu.

ABF Başkanı Selahattin Özel ise, ayrılıklara müsaade etmeden, hep birlikte kardeşçe yaşanılması gerektiğini belirtti. Özel, "Düşünün ki yapmamız gereken normal olanı, gecikmiş haliyle bile yapmayı başarı sayabiliyoruz. Demek ki bu duruma biz kendimiz düştük veya düşürüldük, yine buradan kendi irademizle, aklımızla, sevgimizle ve inancımızla çıkabiliyoruz." şeklinde konuştu. "Hangi yöne hangi yöntemle ibadet ediyorsak edelim, hakkın varlığına inanıyorsak, o yolda gidiyorsak sıtkı sadakat ve samimiyet gerektir. Ben buradaki canların sadakatinden de, samimiyetinden en ufak bir zerre kuşku duymuyorum. Aslolan budur" diyen Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizi yola götürecek de samimiyetimizdir, yüreğimizdir birbirimize olan güvenimizdir. Eğer bunları zamanında başarabilseydik, insanız yanılır şaşarız çünkü müsaade etmeseydik o kötü günlere, belki bu gün daha çok mesafe kat etmiş olacaktık. Sayın başbakanımız da söylüyor ‘İslam dini terörle anılmaz’ diyor, ben de öyle düşünüyorum. Evet, hiçbir inanç terörle anılamaz. O yüzden hangi inanç kullanılmak isteniyorsa o inanç mensupları inanca sığmayan katliamları hep beraber lanetlemek, karşı durmak zorundayız. İster Alevi’sinden gelsin, ister Sünni’sinden. Biz ne Maraş’ı, ne Sivas’ı bunları Sünni kardeşlerimiz yaptı, şunlar yaptı, bunlar yaptı diye kategoriye sokmadık. Bunları yapan canidir faşisttir, sadisttir ahlaksızdır. O yüzden ne Maraş’ın ne Sivas’ın kusuru yok. Eksiklik noksanlık varsa bunu Hacı Bektaş’ın dediği gibi kendimizde arayacağız ve hep beraber bunu gidermenin yolunu bulacağız. Ve bunu başaracağımıza da yürekten inanıyorum. Onun için de hepimize sorumluluk düşüyor. Hepimiz buna katkı sunmalı ve destek vermeliyiz. Önemli olan dediğim gibi samimiyet. Samimiyet yoksa hiçbir şey olmaz, birlik beraberlik olmaz. Sözlerinin sonunda inanç ve yargının siyasallaştırılmaması gerektiğine değinen Özel, "O yüzden Türkiye’deki sorun, iki şeye dikkatinizi çekmek istiyorum. Siyasi kavgalarda bunun böyle gitmediğini gösteriyor. Bir inancı, bir de hukuku, yargıyı siyasallaştırmamamız gerekiyor. Hepimize lazım, insanlığa lazım. O yüzden bu ikisini siyasallaştırmadığımız anda bu kavgalar gerçekten durur, Türkiye’de hiçbir yerde kan akmaz ve Türkiye bu anlamıyla dünyaya da Avrupa’ya da örnek olur diye düşünüyorum." diyerek sözlerini tamamladı.

Anadolu Alevi Dernekleri Başkan Yardımcısı Gülnaz Güneş Aykaş ise son dönemde atılan adımları olumlu karşıladığını söyledi. Özellikle Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Muharrem ayında hutbeler okutmasını, iftar programlarına katılmasını mutlulukla izlediğini ifade eden Aykaş, şunları söyledi: "Bizler yeni Kerbela’lar istemiyoruz. Geçmişte çok acılar çekildi. Birlik ve beraberliğimizi bozmak isteyen Yezit düşünceliler çok oldu. Aynı Allah’a, aynı Peygambere aynı Kur’an’a inanan bu insanları ayrıştırmayı isteyen Yezitler hep olacak. Biz geçmişten ders almalıyız. Aynı tuzağa tekrar düşmeyeceğiz. Alevi ve Sünniler aynı ailenin fertleri, aynı coğrafyanın üyeleridir. Ehli Beyt sevdalılarının arasını açmaya çalışmak Kerbela ateşine benzin dökmektir. Muharrem yası bizi onları anlamaya sevk etmelidir.
Toplumumuzun bütünüyle ehli beyti tanımaya ihtiyacı vardır. Son dönemde atılan adımları sevinçle karşılıyoruz. Ayrıca Alevi Çalıştaylarından çıkan sonuçların dikkate alınmasını, devletin bunları yerine getirmesini istiyoruz. Alevi toplumunun inancını öğrenmedeki taleplerinin dikkate alınmasını bekliyoruz."

Kahramanmaraş Belediye Başkanı Mustafa Poyraz’da, Mevlana, Hoca Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş-ı Veli ve Yunus Emre’nin sözlerinden örnek verdiği konuşmasında birlik ve beraberlik mesajları verdi. Poyraz, "Aslolan insandır. Aslında tarih boyunca Mevlanaların, Ahmet Yesevilerin, Hacı Bektaş-ı Veli ve Yunus Emre’nin söylediği her şey insan için söylenmiştir. Her şeyden önce fikre saygıya inanıyoruz. İnsanların konumuna saygı gösterilmesi gerektiğinednız yanılır şaşarız çünkü müsaade et inanıyoruz. Birimiz diğerinden saygı görmek istiyorsak saygı göstereceğiz. Her şey karşılıklıdır. Saygı göstermeyen saygı bekleyemez. Herkesin birbirimizden alacağı bir şeyler var. Bizler biriz, dolayısıyla biz bir binanın taşları gibiyiz. Bu binanın taşları ne kadar sağlam olursa, aramıza fitne fesat o kadar az girer. Birbirimizin eksiğini tamamlayacağız ancak bu şekilde ayrık otları aramıza giremeyecek" ifadelerini kullandı.

Daha sonra kürsüye gelen Diyanet İşleri Başkanvekili Necmettin Nursaçan’da düzenlenen etkinliği memnuniyetle karşıladığını dile getirdi. Konuşmasında kardeşlik duygularını öne çıkartan ayet ve hadislere yer veren Nursaçan’ın yaptırdığı duaya tüm salon eşlik etti.

Mersiyelerin okunduğu iftar programının son bölümünde, organizasyonu gerçekleştirenlere çeşitli hediyeler takdim edildi.