Shopping cart

    Subtotal $0.00

    View cartCheckout

    • Home
    • Genel
    • KMTSO Başkanı Mehmet Balduk’tan Ekonomi Değerlendirmesi

    KMTSO Başkanı Mehmet Balduk’tan Ekonomi Değerlendirmesi

    Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KTSO) Başkanı Mehmet Balduk, yabancı sermayenin, Türk insanını tüketici toplumu haline getirmek için geldiğini söyledi.

    Balduk, 28 Kasım 2006 tarihinde yaptığı açıklamada, Türk sanayisinin hala emek yoğun sektörler üzerinde durduğunu ifade etti. Ülkede teknoloji ağırlıklı, katma değer üreten kuruluşların yeterince olmadığını vurgulayan Balduk, "Gönül elbette bu sektörlerin yükselişini istiyor ama küreselleşme sürecinde ölçeğini büyütemeyen, verimliliği yakalayamayan şirketlerin sanayi çeşitliliğini yakalaması da mümkün değil gibi gözüküyor" diye konuştu.

    Yabancı sermayenin Türkiye’ye gelmesine karşı olmadıklarını kaydeden Balduk, şunları söyledi: "Yabancı sermaye geliyor, ancak dikkat ederseniz perakendeciliğe geliyor, bankacılığa geliyor, telekomünikasyona geliyor. Bir kısmı da hazır tesislere geliyor. Yabancı sermaye sıfırdan yeni yatırım yapmaya gelmiyor. Türk insanının borçlanma oranı gelişmiş ülkelere göre az. Türk toplumunu tüketici toplumu haline getirmek, onun borçlanma oranını artırmak için, ayrıca talepkar genç bir nüfusun önümüzdeki süreçte sürekli borçlanarak taleplerini yerine getireceklerini bildikleri için perakendeciliğe geliyorlar, bankacılığa geliyorlar. Ama sanayi yatırımı yapmak için gelen yabancı sermaye yok. Zaten bizi düşündüren konu da bu. Türkiye bir şey üretmek zorunda, üretimini artırmak zorunda. Genç nüfusuna istihdam alanları oluşturmak zorunda. Onun için bu konudaki endişelerimizi sürekli dile getiriyoruz."

    İthalatla ihracat arasındaki farkın sürekli arttığını ifade eden KMTSO Başkanı Mehmet Balduk, "Sık sık faiz artırmakla bu iş olmaz. Türkiye’deki genç nüfus, talepkar nüfus, borçlanma oranı çok az olan bir nüfus. Onun için sürekli tüketimini artırmaya çalışıyorlar ve iç talebi canlı tutmak için de bu politikalara destek veriyorlar. Bunun neticesinde de ithalat sürekli artıyor. Türkiye yeterince üretemediği için sanayinin ham madde ihtiyacı ve ara mal ihtiyacını ve halkın tüketim ihtiyaçlarını dışarıdan ithalat yoluyla karşılıyor. Tüm bunlar da iç talep çok canlı olduğu için oluyor" dedi.

    İthalata karşı olmadıklarını da hatırlatan Balduk, "Bazı konularda verimliliği sağlamak ve kaliteyi artırmak için ithalat şart. Ancak ithalat terbiye edici olmalı, öldürücü boyutta olmamalı. Diğer yandan birçok pazar kendini koruyabiliyor. Ama maalesef Türkiye serbest pazar konumunda kendini koruyamıyor. Resmi yönden yapılan ithalata da sözümüz yok. Bir çoğu illegal yoldan yapılıyor. Bulardan dolayı da sıkıntılı. İthalatın bu denli yüksek olması, kur seviyesinin düşük oluşundan kaynaklanıyor. Bugün kur, olması gerekenden yüzde otuz aşağıdaysa, ithal mal ucuz hale geliyor. Bu bir handikaptır" şeklinde konuştu.

    Geçtiğimiz 4 yıllık AK Parti Hükümeti döneminde doğru şeylerin yapıldığını vurgulayan Balduk, bunun başında da mali disiplin ve bütçe uygulamaları geldiğini söyledi. Balduk, "Hükümet, 4 yıllık dönem içinde doğru şeyler yaptı. Bunların başında mali disiplin geliyor. Hükümet, bu konuda gerçekten başarılı oldu. İdari anlamda bazı reformlar yapıldı. Ama, sosyal güvenlik reformu, vergi reformu, kamu yönetimi reformu tam olarak yapılamadı. Kamunun gelirlerini artırmak için dolaylı vergilere yöneldiler. Bunun neticesinde iç talep çok canlandırıldı, özellikle inşaat sektörü aracılığıyla. Halbuki güçlü ekonomiye geçiş programının esas nedeni, Türkiye’deki üretimi arttırarak, ihracata yönelmekti, iç piyasada tasarruf sağlamaktı. Vatandaş ve devlet devamlı tasarruf yapacaktı, fazla üretimi ihracata yöneltecekti, bunu başaramadık. Bundan dolayı cari açık meselesi sürekli gündemde tutuluyor. Yumuşak karnımız bu. Cari açığı kontrol altına alamadık” dedi.

    Reel faizi en yüksek ülke olarak hala cari açığın kontrol altına alınamadığını belirten Balduk, "Cari açık, devletin borçlanması, özel sektörün son dönemde 100 milyar dolar gibi borçlanması, Türkiye’nin içinde oluşacağı siyasi riskler dışsal şoklarla birleşince sıkıntılı bir dönem geçirebiliriz diye düşünüyorum. Buna karşılık bir hazırlık var mı? Merkez Bankası üzerine yıkılmış faiz kararlarıyla bunun altından kalkmamız mümkün görünmüyor. Faizleri yükseltmek, Türk ekonomisinin dibine dinamit koymaktır. Ben Mayıs ayından itibaren bunu söylüyorum. Kurun yükselmesinden ziyade faizin yükselmesi Türk ekonomisi için sıkıntı" diye konuştu.

    Balduk, Türkiye’nin teknolojiyi yakından takip edip, katma değeri yüksek ürünlere yönelmesinin gerekli olduğunu da sözlerine ekledi.

    Leave A Comment

    Your email address will not be published. Required fields are marked *