Sanayisi "pamuk ipliğine" bağlı olan Kahramanmaraş, son yıllardaki ekonomik krizlerden en çok etkilenen iller arasında olmaktan ve tekstile bağlılıktan kurtulmak istiyor. Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde kurulan "Modern Tarımı Oluşturma Komitesi" bu amacı gerçekleştirmek, çiftçiye alternatif vizyon oluşturmak için çalışmalara başladı.
Komisyonunun hedefi, geleneksel tarım ürünlerinin yerine, Avrupa pazarlarına yönelik üretimi gerçekleştirerek, Avrupalının istediği damak tadında, albenisi olan tarım ürünlerini üreterek Avrupa pazarına girmek.
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet BALDUK, 1980’li yıllarda gelişen tekstil ve çelik sektörü ile şehrin belirli bir kesiminin zenginleştiğini ifade ederek, "Düşündüğümüz anlamda katma değeri yüksek meyve üretir ve dışarıya satabilir hale gelirsek, Kahramanmaraş’ı toptan zenginleştirebiliriz." şeklinde konuştu.
Ekonomisi 1980’li yıllara kadar tarıma dayalı olan Kahramanmaraş, bu yıllardan sonra özellikle tekstil ve çelik mutfak eşyası sektöründe yaptığı yatırımlarla adını duyurmaya başladı. Yılda 300 bin ton pamuk ipliği üretimi ile Türkiye iplik üretiminin 1/3’ünü karşılayan Kahramanmaraş sanayisinin tek bacaklı olması kentte sıkıntı yarattı. Ürünün ismine yakışır bir kırılganlık göstermesi, sanayinin pamuk ipliğine bağlı olması nedeniyle iç ve dış krizlerden en çok Kahramanmaraş sanayisi etkilendi. İşte bu durumdan kurtulmak isteyen Kahramanmaraşlı, sanayisini çeşitlendirmek ve topyekün zenginleşmek için umudunu "gıda sektörüne" bağladı. Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde "Modern Tarımı Geliştirme Komitesi" oluşturuldu. Bu komisyonda, Sütçü İmam Üniversitesi, Ticaret Borsası, Ziraat Odası, Tarım İl Müdürlüğü, Tarımsal Araştırma Enstitüsü, Ziraat Odası ve Ziraat Mühendisleri Odası temsilcileri bulunuyor. Komisyon, Kahramanmaraş’ın master planını çıkararak hangi bölgede hangi ürünün yetiştirileceğinden, havza içerisinde ürün çeşitliliğine kadar bir dizi bilgiyi çiftçinin önüne koymaya başladı.
Hedeflerinin geleneksek ürün yerine Avrupalıların istediği tarım ürünlerini ve özellikle meyveleri üreterek Avrupa pazarına girmek olduğunu söyleyen Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet BALDUK, "Kahramanmaraş ekonomisi tamamen tekstile bağlı. Sanayii çeşitlendirmek istiyoruz. Bu amaçla da, stratejimiz gıda sektörünü canlandırmak. Bu konuda, yatırımcıları bilinçlendirmek amacıyla, Alara Tarım ve Frutaş Tarım ile işbirliğinde çeşitli toplantı ve paneller de gerçekleştirdik. Eğer biz büyük ölçekli üretim yapar ve ürettiğimiz ürünün niteliği Avrupalının istediği damak tadında ve albenisi yüksek olursa Avrupa pazarına gireriz. Bu da kent halkının topluca zenginleşmesi demektir." dedi.
Balduk, bu değişimin ciddi sıkıntıları olduğunu ve çiftçinin geleneksel üretime alışmış olduğunu, özellikle meyvecilikte Avrupa’nın tükettiği ürünü üretemediğini de belirterek, "Biz çiftçiye alternatif bir vizyon oluşturmak istiyoruz. Çiftçi muhafazakar. Ciddi değişimlere direniyor. Özellikle meyvecilikte, Avrupa’nın talep ettiği malı üretemiyor. İç piyasaya yönelik mal üretiyor. Ama bu kez de para kazanamıyor." dedi.
Türkiye’de çok ciddi bir elma üretimi olduğunu, bunun ancak yüzde 3’ünün Avrupa’ya pazarlanabildiğini vurgulayan Mehmet Balduk, bu durumun çiftçinin istediği geliri de sağlayamadığını ifade ederek, "Çiftçi geleneksel ürün üretirse dış pazar şansı yok. Onun için Avrupa pazarına hitap edecek ürünler gerekiyor. Çiftçiyi bu durumdan kurtarmak ve düşündüğümüz anlamda üretimi sağlayabilmek için ciddi bir finansmana ihtiyacımız var. Bu tür yatırımlar 3-4 yıllık süreç sonunda gelir getirmeye başlıyor. İşte burada öncü yatırımcılara ve devlete görev düşüyor. Biz kendi üzerimize düşen görevi yapacağız. Oda olarak tarımsal üreticilerin önüne vizyon koyacağız. Tekstildeki gelişme modelini tarımda uygulamak istiyoruz. Büyük sanayi kuruluşlarına, yatırımcılara model bahçeler oluşturacağız. Nasıl tekstilde patlama yaşandı ise bu sektörün de patlama yapacağına inanıyoruz. 1980’li yılların başında 3-5 işadamımızın tekstilde yatırım yapması ve diğer yatırımcıların da onları görerek yatırım yapması sonucu Kahramanmaraş bugünkü noktaya geldi. Şimdi tekstilde yaptığımızı bodur meyvecilikte de yapmak istiyoruz. İlk etapta bazı arkadaşları yönlendirip önderlik yapmasını isteyeceğiz. Buna zeytin ile başlamak istiyoruz. Şu anda İtalya’da olan ama Türkiye’de yapılmayan "bodur zeytinciliği" deneyeceğiz. İtalya’da ve Avrupa’da yaygın bir tüketimi var." şeklinde konuştu.
Neden Zeytin?
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet BALDUK bu soruya şöyle yanıt veriyor: "Kahramanmaraş Akdeniz Bölgesinde bir kent. Hala 300 yıllık zeytin ağaçları var. Yöre insanının iyi bildiği bir ürün çeşidi. Birinci faktör iklimin uygun olması. İkincisi değerli bir ürün olması. Sanayisi kolay kurulabilen dayanıklı bir meyve. ABD gibi ülkelerde yeni yeni tüketilmeye başladı. Üretim ve satış açısından önü açık. İşte biz geleneksel üretimden modern üretime geçerek bodur zeytini deneyeceğiz. Bu bir örnek, hedeflerimizden sadece birisi. Kahramanmaraş, rakımı 500’den 2700 metreye kadar ulaşan bir Doğu Akdeniz kentidir. Her türlü meyve yetişiyor. Bölgelere göre farklılıklar gösteriyor. Zeytin, badem, kiraz, ceviz, elma ve ayva. Biz bölge bölge, havza havza ürün çeşitliliği ile çiftçinin önüne yetiştireceği ürünü koyacağız. Bölgenin kendi içerisindeki ürün çeşitliliğini de ortaya koyacağız. Her türlü teknik özellik, toprak analizi, iklim koşulları gibi bilgileri hazırlayacağız. Yani bir nevi teknik danışmanlık da yapacağız.
İklim koşullarının uygun olması dolayısıyla her türlü meyvenin yetiştiği Kahramanmaraş’ta Tarım İl Müdürlüğü, 1997’den buyana meyve fidanı dağıtıyor. İl Özel İdaresi desteği ile çiftçiye meyve fidanı veriliyor. Üretimde ciddi bir artış gözlendiğini vurgulayan Mehmet Balduk, bu üretimin iç pazara hitap ettiğini, çiftçinin önce kendi ihtiyacını karşıladığını, kalanını iç piyasaya sunduğunu ifade etti.
Balduk, "Bugün, Kahramanmaraş’ta meyvecilikte yaşanan budur. Biz böyle olmasını istemiyoruz. Özel İdare gelişigüzel fidan dağıtımı yerine büyük projesi olan kolektif kuruluşlara destek versin. Bir bölgede, çeşitli meyve türleri yerine büyük ölçekte tek meyve türü, Avrupa’nın istediği nitelikte yetiştirilsin. Alıcı için de kolay bir tercih. Büyük alıcılar, aldığı ürünü (kiraz gibi) soğuk zincirle fabrikalara ulaştırmak istiyor. O havzaya soğuk havalı kamyonlarını yollaması için yüksek miktarda ürün bulunmasını istiyor. Tarladan toplanan mahsulün aynı gün soğuk zincirlerle yerine ulaşması gerekiyor. O zaman ekonomiklik kazanıyor. Bizim de bunu sağlamamız gerek." dedi.
Narenciye Örneği…
Mehmet Balduk, narenciyede yaşanan durumu örnek göstererek, "Ürün var ama çevresinde sanayi tesisi yok. Avrupa’nın istediği damak tadında değil. Dolayısıyla pazarlanamıyor. Sıkıntı da bu. Çok üretmek değil, nitelikli üretmek. Biz satın alma gücü yüksek pazara mal üretmeliyiz. Pazarın istediği malı üretmeyi seçmeliyiz. Artık, eskisi gibi ‘ne üretilirse satılır’ mantığı yok. Doğru hizmetle, verimli üretimi yakalamış mallarla pazarda var olabiliriz" şeklinde konuştu.
Nitelikli tarım ürünleri ile birlikte zamanla buna yönelik sanayi tesislerinin gelişeceğini söyleyen Mehmet Balduk, "Zaman içerisinde düşündüğümüz anlamda üretim artışını gerçekleştirebilirsek, bu ürünleri işleyebilecek sanayi tesisleri de gelişir. Bu konuda önümüzde bir örnek var, MADO. Meyve tüketen büyük bir tesis. Bölgenin vişne, ahududu gibi meyvelerini MADO tüketiyor. Arzuladığımız üretim gerçekleşirse bu örnek sanayi tesisleri de artacaktır." dedi.
Topraklarımız çıplak, projenin ikinci aşaması özel ormanlar.
Türkiye’de toprakların büyük bir bölümünün kullanılmadığı konusuna da değinen Mehmet Balduk, "Türkiye’de seyahat ederseniz ve eğer sorumluluk duygunuz yüksekse gözleriniz yaşarır. Her yer boş. Çıplak arazi. Güzelim topraklar erozyonla, yağmurla kaybolup gidiyor. Bu topraklar üretime açılsa çok ciddi bir tarımsal üretim gerçekleşir ve bu üretim dış pazara uygun bir nitelikte olursa o zaman gerçek bir zenginleşme gerçekleşir. Ama ne acıdır ki, Türkiye Hollanda kadar üretime sahip değil. Bizim projemizin ikinci aşamasında bu konuya yönelik çalışmalar var. Projemizin, bu toprakları değerlendirerek özel ormanlar yaptırma, çiftçiyi, köylüyü bilinçlendirme çalışmaları bulunuyor." dedi.